
Önceki makalemizde İslam’da bazı temel kuralların olduğunu ve zanni olan haberlerin o temel ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini iki örnek ile ifade etmiştik. Şimdi ise İmam Nevevi ve diğer Alimlerin bu ve buna benzer fetret ehli hakkındaki hadisleri nasıl değerlendirdiğini ele alacağız. Nitekim İlim ehli fetret ehli ile ilgili olan hadisleri belli kriterler (bahsettiğimiz kriterler) çerçevesinde değerlendirmiş. Cumhur bu tür hadisleri, “Hüccetin İkame edilmesi” ilkesi çerçevesinde değerlendirmiştir.
1.Görüş; Hadislerde mevzu bahis olan fetret ehli, onlara hüccet ikame edildikten sonra Şirk işlemişlerdir bundan dolayı Resulullah onların cehenneme gideceğini ifade etmiştir. İmam Nevevi ve bir kısım alim bu görüştedirler. (1)
2-Görüş; Kureyşliler fetret ehlinden değillerdir. Bu görüş ise İbn Atiyye’nin görüşüdür. Nitekim İbn Atiyye, Kureyşliler fetret ehlinde sayılmaz çünkü onlar Peygamber’den önce yeryüzünün her bir kıtasında Risaleti ve Peygamberliği duymuş biliyorlardı. “Benim babam senin baban cehennemde” hadisinde ve Amr b. Hayy hadisinde olduğu gibi bunlar Risaleti biliyorlardı diyerek (2) Kureyşlilere hüccetin ikame edildiğini ifade etmiştir.
3.Görüş; Bir kesim ise Fetret ehli diye bir durumun söz konusu olmadığını ifade etmiş ve şu ayet ile delillendirmişlerdir. “Şüphesiz Biz seni, müjdeci ve uyarıcı olarak, gerçekle gönderdik. Geçmiş her ümmet içinde de mutlaka bir uyarıcı bulunagelmiştir.” (Fatır/24) (3) Ancak bu görüş zayıftır çünkü “Ümmet” ile “Kavim” arasında fark vardır fetret ehli Kavim çerçevesinde değerlendirilir.
4.Görüş; Önceki makalemizde de ifade ettiğimiz gibi bu hadisler, Allah onları ahirette sınava tabi tutacağından dolayı onların sınavı kaybedeceklerini haber vermektedir. Yani bu hadisler o imtihanın neticesini ifade eder demişlerdir. İbn Kesir bu görüş bütün delilleri birleştirmiştir diyerek kendisi de bu kanaate varmıştır.(4)
5.Görüş; Cehenneme girecek kimseler Peygamber’in zikrettiği kimselerdir. Bunun nedenini biz bilmiyoruz sadece Allah biliyor. Tüm fetret ehli için değildir çünkü Allah Risalet mesajını göndermediği bir kavmi sorumlu tutmaz.(5)
6.Görüş; Bu hadisler neshedilmiştir. Çünkü Allah Kur’an’da “ Hiç kimse başkasının günah yükünü üstüne almaz. Biz bir resul göndermedikçe azap da etmeyiz.” (İsra/15) Buyurarak bu hadisleri neshetmiştir. Suyuti bu görüşü benimsemiştir. (6)
7-Görüş; Son olarak kimileri de bu hadisleri reddetmişlerdir, çünkü bu hadisler Ahad hadislerdir. Genel kaide ortaya koyan (hüccetin ikamesi) Kur’an’a aykırıdır.(7) Bundan dolayı Ahad hadisleri delil olarak almamışlardır.
Bu ve buna benzer birçok görüş zikredilmiştir. Dolaysıyla Alimler hadisleri genel ilke olan “Hüccetin İkamesi” kuralı çerçevesinde değerlendirip fikirler öne sürmüşlerdir. Kimileri tevil ederken kimi alanını daraltmış, kimileri fetret ehli yok derken kimileri bu hadisleri reddetmiştir. Daha öncede belirttiğimiz gibi zanni olan haberler İslam’ın bu temel ilkeleri çerçevesinde değerlendirilir. Sonuç olarak Ebu Hanzala’nın yaptığı gibi hiçbir ilmi dayanağı olmadan peşin hüküm vermiyor, biz diyoruz ki şayet bu hadisler kabul edilecekse, bunlar gaybi haberlerdir mahiyetini Allah bilir.
Kaynakça;
1- Nevevi Minhac 3/79
2- İbn Atiyye el-Muharrerul Veciz 10/119
3- el-Bikai Nazmü’d Dürer 11/389
4- İbn Kesir İsra/15
5- İbn Atiyye Tartuşi Tahriru el-Makal 1/365
6- Suyuti Mesâlikü’l-ḥunefâ 396-400
7- Bacuri Cevheru Tevhid 245, İbn Atiyye Tartuşi Tahriru el-Makal s.245,