Karşılıksız Nimet Veren “el-VEHHAB”

Allah’u Teala’nın yüceliğini, rahmetini, mağfiretini ve cömertliğini ifade eden önemli isimlerinden biri de el-Vehhab الوهاب ismidir. Allah’u Teala’nın el-Vehhab ismi Arapçada وهب (ve-he-be) fiilinden türemiş olup manası karşılıksız vermek, bağışlamak, hibe etmek anlamındadır. El- Vehhab olan Allah ise maddi ve manevi nimet bahşeden, ikramında devamlı olan, lütfu ve ihsanı bütün varlıkları kuşatan anlamındadır.

Allah’u Teala verdiği bütün nimetleri karşılıksız verdiği için el-Vehhab ismine bir tek kendisi layıktır. Nitekim sadece Allah’u Teala verdiği nimetlerde mutlak güç sahibi olup her şeyi karşılıksız verir ve hiçbir ücret beklemez.

Hattabi şöyle demiştir; “…İnsanlar ancak sahip olabildikleri mal ve erzakı hibe olarak verebilirler. Dolaysıyla onların hibe etme güçleri sınırlıdır. Bu yüzden hastaya şifa, kısır olana çocuk, dalalette olana hidayet, sıkıntı ve belada olana esenlik ve afiyet veremezler. Oysa Allah bütün bunları vermeye ve hibe etmeye kadirdir. O’nun cömertlik ve merhameti bütün varlıkları kuşatmıştır. O’nun bağış ve hibeleri asla kesintiye uğramaz. İyilik ve ihsanı süreklidir.”(1)

Kur’an’da Allah’u Teala’nın الوهاب ismi şöyle geçmektedir;

“Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi eğriltme, bize tarafından bir rahmet bağışla. Hiç kuşku yok, lütfu en bol olan yalnız sensin.” (Al-i İmran/8)

İmanın devamlı kalması, imanın bizim hayatımızda olması Allah’u Teala’nın lütfu iledir. Nitekim iman, insanı, insan yapan, insanın hayatına anlam katan en önemli şeydir. İmanın daimi olması ve imanın kalpte sabit kalması amel, ihlas ve dua iledir. İmanda hakikilik, onu korur ve sapmasını engeller. Mümin bunda sebat ettiği ve amelleriyle süslediği oranda Allah onun destekçisi olacak ve ona katından rahmet bahşedecektir.

Resulullah bir kutsi hadiste şöyle buyurmaktadır; “…O bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir zira yaklaşırım, o bana bir zira’ yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak giderim.”(1)

Müşrikler, Peygamberliğin Hz.Muhammed’e verilmesini yakıştıramadıkları zaman, içimizde peygamberlik O’na mı verildi! Dediler bunun üzerine Allah; “Yoksa senin aziz ve vehhab (lütufkâr) rabbinin rahmet hazineleri onların elinde midir?”(Sad/9)

Yeryüzünün hazinelerini saymakla bitiremeyiz, yediklerimizden, içtiklerimizden, kokladıklarımızdan, baktığımızda gözümüzü büyüleyen sanata kadar. Allah’u Teala’nın kullarına el-Vehhab isminin gereği olarak bahşettiği hazineler karşısında bizim verdiğimiz hiçbir ücret hiçbir karşılık yok. Zaten buna gücümüz de yok.

Allah’ın hibe ettiği aile nimeti; Allah’u Teala Ailenin temel yapısı olan karı-koca için, Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır.(Rum/21) buyurarak eşler arasında sevgi ve şefkate vurgu yapmıştır. Eşler, Allah’ın kendilerine el-Vehhab isminin gereği olarak bahşettiği karşılıklı sevgi ve şefkati muhafaza ettiği oranda, aile nimetine erişeceklerdir. Allah’ın aileye çocuk bahşetmesi de yine O’nun el-Vehhab isminin gereğidir. Hz.İbrahim “Kocamışken, bana İsmail ve İshak’ı hibe eden Allah’a hamdolsun. Doğrusu Rabbim duaları işitendir.”(İbrahim/3) şeklinde dua etmiştir.

Kadın doğum uzmanı olan Prof. Dr. Sedat Kadanalı kısırlığın psikolojik etkisinden bahsederken şöyle demektedir; “Çocuk sahibi olamama çiftlerde, bir yetersizlik ve eksiklik hissi oluşturmaktadır. Bu da çiftlerde psikolojik problemlere, çocuk olmama sebebi için birbirlerini suçlamalarına, aile içi geçimsizliğe ve boşanmalara neden olmaktadır.”(3)

Allah’u Teala çocuk bahşederek büyük bir nimet bahşetmiştir aslında. “Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları verir.” (Şura/49) Allah’ın tüm bu nimetleri karşılıksız ve kullarına olan hibedir.

Allah’ın hibe ettiği akıl nimeti; Akıl insanları diğer varlıklardan ayıran en önemli nimettir. Akıl olmazsa imanda olmaz, akıl olmazsa teklif de olmaz. Akıl bizlere Allah’ın nimetleri üzerinde tefekkür nimetini, hak ile batılı birbirinden ayırt etme yetisini ve doğru anlama ve kavrama yeteneğini ortaya koyar. Allah’u Teala “İşte Allah, size ayetlerini böyle açıklar; ki akıl erdiresiniz.”(Bakara/242) buyurarak, aklın önemini ortaya koymaktadır.

Ragıp el-İsfahani akıl nimeti için şöyle demiştir; Aziz ve Celil olan Allah’ın kullarına gönderdiği iki elçisi vardır. Biri içimizdeki elçidir ki bu akıldır, diğeri dışımızda ki elçi oda peygamberdir. Hiç kimse içindeki elçiden yararlanma işini öne almadıkça dışındaki elçiden yararlanamaz. Şu halde akıl peygamberin öğretisinin doğruluğunu gösterir…

Sonuç olarak akıl yönetici,din yol göstericidir. Akıl olmazsa din varlığını koruyamaz,din olmayınca da akıl yolunu şaşırır. Yüce Allah’ın buyurduğu gibi ikisinin birleşmesiyle nur üzerine nur olur.(4)

Allah’u Teala’nın el-Vehhab ismi gereği verdiği nimetler rahmet iken, istidraç ardı ardına kesilmeden nimetin verilmesi, kişiyi cehenneme götürmesidir. Ayetlerimizi yalan sayanları, bilmedikleri yönden, ağır ağır sonuçlarına yaklaştıracağız.(A’raf/182) Allah kimi kulların azgınlaştıkça azgınlaşmasına karşılık olarak dünyada istediği herşeyi verir. Ancak verilen bu nimetler onu daha da azgınlaştırır ve cehenneme sürükler. Allah’ın verdiği nimetlerden dolayı azmaktan Allah’a sığınırız.

Allah’ın el-Vehhab isminin mümine tecellisi ise, Allah yolunda harcadıklarından bir karşılık beklememek, sadece ve sadece Allah’ın rızasını gözeterek yapmaktır. Karşılık derken sadece maddi karşılık değil manevi karşılık da beklememek gerekiyor. Nitekim tebrik, teşekkürde bir karşılık beklemektir. Bu düşünceler bu istekler Allah’u alem ihlası söndürür ve zarar verir.

Allah bizleri verdiği nimetlerin kıymetini bilip şükreden kullarından eylesin.

Kaynakça;

1- Esmaül Hüsna/Polen yay. S.367- Beyhaki Esma s.76
2- Buhari, Tevhid 50; Müslim, Zikr 2, (2675)
3- Kısırlığın Görünmeyen Yüzü; Psikolojik ve Sosyal Boyutuyla Kısırlık/Prof. Dr. Sedat Kadanalı
4- ez-Zeria ile mekarimı’ş Şeria s.207

2 thoughts on “Karşılıksız Nimet Veren “el-VEHHAB”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir