Kur’an’ın bahsettiği önemli tanımlamalardan biri de, bedevilerdir. Kur’an’a göre bedeviler, sözde iman ettiğini söyleyip müslüman olmuş ancak yaşantısında Müslümanlığa dair hiçbir berilti olmayan imanın kalbine yerleşmediği kimselerdir.
Bu konuyu Allah’u Teâlâ şöyle ifade etmiştir;
(Hucurat/14- Bedevîler: “İman ettik” dediler. De ki: “Siz henüz iman etmediniz. Fakat «biz, sadece teslim olduk(müslüman olduk)» deyin. Çünkü iman henüz tam olarak kalplerinize yerleşmemiştir.)
Bu bedeviler söylemde iman ederken eylemde din ve iman ile uzaktan ve yakından bir alakaları yoktur, Allah’a ve Resulune itaat etmezler. Ayetin devamında Allah şöyle buyurur;
(Eğer Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederseniz, Allah sizin amellerinizden hiçbir şeyi boşa çıkarmayacaktır. Çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.)
Yani imanla birlikte eyleminiz olursa o zaman gerçek manada iman etmiş olacaksınız.
Bedevinin teslim oluşunda kalbe iman gitmediği için Allah için harcamayı, angarya sayar. Bu Nebi as. döneminde maldı ama günümüzde malla birlikte, makam, şöhret, zaman, vs. Hiçbir şeyinden Allah için fedakarlık da bulunmaz. En azından bunu dert bile edinmez.Yani iman ettiğini iddia etmiştir. Ama hayatında, imana dair hiçbir amare yoktur.
Aslında amel ve İman’ı mutlak surette birbirinden ayırmıştır. Zamanla murcieleşmiş, dünyevileşmiş, günümüzde ise tamamen yüz çevirmiş, hiçbir şeyi dert edinmeyen, Allah’ın kitabı ve Allah’ın emirleri umrunda olmayan apateist olmuş.
Allah’u Teâlâ bunu şu şekilde ifade etmiştir;
Tevbe/98 (Bedevîlerden öylesi var ki, Allah yolunda verdiklerini kendilerinden zorla alınmış bir angarya sayar ve bundan kurtulmak için sizin başınıza felâketlerin gelmesini gözetleyip durur…)
Böyle bedeviler hayatlarını zulme ve fıska alıştırdıkları için küfre daha meyilli insanlardır. Günah bataklığından çıkamayınca küfrün yolunu tutarlar. Çünkü imanın sadece söylem olmadığı gerçeği onları rahatsız eder.
(اَلْاَعْرَابُ اَشَدُّ كُفْرًا وَنِفَاقًا)
“Bedevîler inkar ve nifak da çok daha şedittirler.”
Müslüman toplumun hastalığı, şehirde olmasına rağmen bedevileşmektir. Hak ve hukuk tanımamaktır. Söz ile iman ettigini ifade edip imanı sadece sözde bırakmaktır.
Kısaca, Müslüman toplumlar bedevileşmişler, bu Bedevilik ise müslüman olduğunu iddia etse bile, Allah’a ve Resulune dinine karşı vurdumduymaz halini almışlardır. En basit bir menfaati için canla başla mücadele ederken inandığı Allah hiçde umrunda değildir. İnandığı peygambere ilgisizdir. Allah’ın kitabı ise sadece arapçası okunup sevap umulan bir kitapdır gerçi artık oda çok az…
Ey bedeviler unutmayın ki;
“İnsanlar, “İnandık” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler.” (Ankebut/2)