Cehalet özrü konusunda cehaleti mazaret olarak saymayanlar fetret ehli (peygamberin gelmediği kavim) hakkındaki hadisleri delil getirerek fetret ehlinin cehennemde olacağını, dolaysıyla Peygamber gelmeyen bir toplumun durumu böyle ise günümüzdekilerin durumu hiç mazaretli olmamalıdır. Gibi ifadelerlerle bir takım gerekçeler öne sürmektedirler.Türkiye’de bu konu ile öne çıkan, Ebu Hanzala olarak fenomen olan şahıstır.
Ebu Hanzala “https://www.youtube.com/watch?v=oBxg2fDxy4I” linkteki beş dakikalık videosunda fetret ehlinin cehennemde olduğuna hükmetmiştir. Sahihi Müslim’de Enes’den (r.a) şu hadis delil olarak; “ Bir adam Resulullah’a geldi ve dediki; Ya Resullullah babam nerededir? Resulullah dediki; cehennemde. Adam gidince Resulullah onu çağırdı ve dediki; Benim babamda senin babanda cehennemdedir.”(1) kullanmıştır.
Bu hadis hakkında değerlendirme yapmadan önce İslam alimlerinin tamamının gerek Ehli Sünnet’in gerekse diğer mezheplerin benimsediği İslam’ın temel ilkeleri vardır ve bunlar katidirler.(kesin) Dolaysıyla zanni (kesin olmayan) olan nakiller ahad hadisler gibi bu genel ilkeler çerçevesinde değerlendirilirler. Örneğin bu temel ilkelerden birkaç tanesi “Şeri hiçbir amel niyetsiz olmaz”, “Allah’ın kuluna, gücü dahilinde sorumluluk verir.”, “Sorumluluk akıllı, buluğa(ergenlik) ermiş ve bilen kimse için bağlayıcıdır.”, “Bir kimse başkasının suçundan dolayı, sorumlu olmaz.” Bu ilkeler dinin çerçevesini oluşturan ilkelerdir ki hiçbir şekilde değiştirilip iptal edilemez.
İslam alimleri senedi sahih olan bazı hadisleri bu ilkeler çerçevesinde değerlendirip zayıf olduğuna hükmetmiş yada tevil etmişlerdir. Örneğin Buhari’de geçen “….İşte o zaman cehennem dolar bazısı bazısına büzüşür, Aziz ve Celil olan Allah kimseye zulmetmez, cennete gelince, Allah onun boşluklarını doldurmak için bazı insanlar yaratır.”(2) Bu hadisin rivayetinde “cennete gelince” diye tercüme edilen yer aslında “cehenneme gelince” şeklinde geçmektedir. Ancak muhaddisler bu hadisin Allah’ın adil sıfatına uymayacağı Allah’ın kullarına zulmetmeyeceği ilkesinden dolayı değiştirip “cennet” diye tevil ederek rivayet etmişlerdir.(3) Bunun gibi düzenlemeler hadis usulünde meşhurdur ve “Muallel Hadis” başlığı altında değerlendirilmiştir. Yani öyle her hadis kabul edilmemiş genel ilkelerin ışığında ya zayıf kabul edilmiş yada tevil edilmiştir.
Bu noktada Ebu Hanzala’nın beş dakikalık videoda sunduğu ve fetret ehlinin cehennemde diye hükmettiği bu ve buna benzer hadisleri, İslam alimleri tevil etmişlerdir. Çünkü bu hadis İslam’ın “Allah bir peygamber göndermeden sorumlu tutmayacağı” ilkesine ters düşmüştür. Nitekim Allah “ Müjdeleyen ve uyaran peygamberler gönderdik ki, insanların peygamberlerden sonra Allah’a karşı tutunacak bir delilleri olmasın! Allah izzet ve hikmet sahibidir.”(4) Yine başka bir ayette “Biz bir resul göndermedikçe azap da etmeyiz.”(5) buyurmuştur. Ancak Ebu Hanzala bu ayetleri göz ardı etmiş bahsi geçen hadisler hakkındaki alimlerin görüşünden ya habersiz yada bilerek bahsetmemiştir. Nitekim İbn Kesir’in İsra/15 ayeti için yaptığı tefsire bakmasıyla bu vb. hadisler hakkında alimlerin nasıl görüş beyan ettiğini görmüş olurdu.
İmam Nevevi; Bu hadisten anlaşılan fetret döneminde arapların yolu üzerinde bulunan puta tapan kimse cehennemliktir. Bu davet ulaştırılmadan önce de ceza sayılmaz, onlara Hz.İbrahim’in ve diğer peygamberlerin tebliği ulaşmıştır.(6) diyerek açıklamıştır. İmam Nevevi, hadisi tevil edip bu kimselere Hz.İbrahim ve diğer Peygamberlerin hüccetinin ikame edildiğini bildirmiştir.
İbn Kesir, Fetret ehli hakkındaki hadisleri ve bu konu hakkındaki ihitilafları sunarken kendi kanaatini, Allah onları imtihan edecek itaat edenler kazanacak, isyan edenler hor ve hakir olarak cehenneme gideceklerini ve Allah’ın daha önce şikayetçi olacaklarına dair bilgisinin açığa çıkacağını ve bu görüşün, gelen bütün delilleri birleştirdiği şeklinde ifade eder. (7)
İbn Kesir bahsi geçen Fetret Ehli hakkındaki hadislerden çıkardığı sonuç; “Onların imtihana tabi tutulacağı, ve bu hadisler içinde Allah daha önce bunların Cehennem’e yada Cennet’e gideceği bildirmişti dolaysıyla bildirdiği bu durum gerçekleşti şeklinde ifade etmiştir.
Günümüz selefi yorumun en önemli temsilcilerinden sayılan Abdulaziz b. Baz ise ehli fetretin ahirette sınava tabi tutulacağını ifade etmiştir. (8)
Sonuç olarak İslam alimleri Ebu Hanzala’nın yaptığı gibi, hadisin zahiri üzerinden hüküm koymadığıdır. Genel yaygın kanaat üç temel çerçevededir ki bunlar ya “Kurtuluşa ermişler”, ya “Akılla Allah’ı bulmaları şart” yada “Ahirette imtihana tabii olacaklar” şeklindedir. Bunun dışında “Hüccetin İkamesi” dediğimiz genel kaideden dolayı kimileri fetret ehli diye bir kesimin olmadığını ifade etmiştir. Yani bu mesele ilmi olarak çok ihtilaflı bir meseledir. Dikkatinizi çekmek istediğim nokta bu vb. hadisler, Alimler tarafından zahiri bir şekilde yorumlanmayıp İslam’ın genel kaideleri çerçevesinde anlaşılmaya çalışılmıştır. Tüm bu ihtilaflardan ise Allah’ın kullarına zulmetmiyeceği peygamber göndermediği bir kavmide sorumlu tutmayacağıdır. Ahirette ise Allah’ın rahmetiyle nasıl muamele edeceği onun bilebileceği bir durum olduğu sonucunu çıkarıyoruz.
Kaynakça;
1- Müslim-İman/90
2- Buhari-Tefsir/282
3- İbn Kesir- İsra/15 tefsiri.
4- Nisa-165
5- İsra-15
6- Minhac(İman/90 hadisn şerhi)
7- İbn Kesir- İsra/15 tefsiri.